top of page

Bir Eylül Akşamı

Tüm bu huzursuz kalabalıktan, kaostan; başka insanlara uyanmak için kapatırsın sen gözlerini. Bu sefer karartma dünyayı, zor günler için sakladığın güneşi hiç çıkartma ceplerinden. Bilirim sen zor zamanların saklı hazinesi, devrik bir cümlenin en bariz öznesisin. Bugün bir eylül akşamını betimliyorum senin için; ayağına serilecek yaprakları özenle seçtim, rüzgarı ben üfledim saçlarına, sonra tüm karamsar bulutları ciğerlerime doldurdum, nefesimi tuttum. Doyasıya bak, gör diye tüm fotoğrafları önceden çektim. Çocuk gülüşlerinden şarkılar yazdım, bir kedi mırıltısı eşlik etti… Küfürbaz aşıkları ceketlerine sakladım, alelade bir eskiciye sattım. Yürümeyi sevmediğin sokakları, en sevdiğin renklere bağladım, sevdiğin sokakları çıkmazlara… Her minibüs evinin önünden geçer, cam kenarını sana ayırırlar bu akşam. Radyoda en sevdiğin şarkılar çalar, trafikte akan hep senin şeridin olur. Çok sıcak olursa, geçmişte kalan ne kadar acı varsa, huzurunu kıskanıp ağlayacaklar üstüne, sen bilmeyeceksin, yaz yağmuru diyeceksin, dünyanın en güzel tebessümü konacak dudaklarına. Bir şiire satır ekler gibi, bu akşama dakikalar ekleyeceğim. En sonunda senin virgüllerin, benim cümlelerim; senin noktan, sonu olacak her şeyin.

6 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Soğuk Çay

bottom of page